
Devletimizin emrinde ve Şerefli Emniyet Teşkilatımız bünyesinde yaklaşık 25 yıl görev yapmış bir TÜRK POLİSİ iken, Devletimizin FETÖ İLTİSAKLI diyerek ihraç etmiş olduğu 3 Emniyet Müdürü ve bu sözde Emniyet Müdürlerinin hukuksuzluklarını fırsat edinen bir Emniyet Amirinin organize kumpasları neticesinde “ İFTİRA “ suçundan verilen mahkumiyet kararına istinaden “ FETÖ KUMPASI “ ile Devlet Memurluğuma ve Polisliğime son verilmiş olan süreci bu ilk makalem ile sizlerle paylaşmak istedim.
Ülkemizde 15 TEMMUZ 2016 tarihinde meydana gelen Vatana İhanet ve Darbe girişiminin bastırılması sonrasında Devletimiz “ FETÖ / PDY TERÖR ÖRGÜTÜ YAPILANMASINA “ karşı Milli bir irade ortaya koyarak büyük bir mücadele başlatılmış ve bu terör örgütü ile bir şekilde bağlantıları bulunan şahıslar tek tek tespit edilerek Devletimizin kurumları içerisinden temizlenmişler ve bu temizlik büyük bir titizlikle halen devam etmektedir.
Hal böyle iken, Makalemin ilk bölümü olan bu yazımda Emniyet Teşkilatımız içerisine sızmış böylesi büyük bir ihanet şebekesi ile iltisaklı oldukları sonradan ortaya çıkan ve Devletimizin OHAL KHK’Ları ile ihraçları gerçekleşmiş Sözde Emniyet Müdürlerinin ihanette sınır tanımadıklarını, Kanunlarımızı dahi hiçe saydıklarını, organize bir kumpasın tohumlarının nasıl ekildiğini ve neticesinde ise Devletimizin Adalet şiarı olarak bağımsız mahkeme salonlarında yazılı “ MÜLKÜN TEMELİ ADALETTİR “ şiarının nasıl yer ile yeksan edildiğini, Adaletin kalbine FETÖ denen ihanet yapılanmasına ait kurşunun sıkılmış olduğunu mümkün olduğunca özetleyerek paylaşmak istedim.
2013 Yılında Konya/Çumra İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapmakta iken, izinli olduğum bir günde karşılaştığım “ KAÇAK AKARYAKIT “ olayını ihbar etmem ve sonrasında da ihbarcı kimliğimin olayın şüphelilerince öğrenilmesi üzerine Polis Merkezi Amirimiz olan Emniyet Amiri Y.Ö. ile hakkında “SORUŞTURMANIN GİZLİLİİNİ İHLAL“ suçundan Savcılığa şikayette bulundum ve neticesinde “ DELİL YETERSİZLİĞİ “ gerekçesi ile takipsizlik kararı verildi. Bu şikayetim nedeni ile de Polis Merkezi Amirimiz olan Emniyet Amiri Y.Ö. ile sorunlar yaşamaya başladık mesleki yönden bazı fiziki baskılarla karşı karşıya kalmamın yanı sıra bir devlet memurunun performans puanının belirlendiği resmi belge niteliğinde olan performans formlarına gerçeğe aykırı kayıtlar girilerek 2013 yılı performans puanımı düşük verildiğini tespit ettim.
Bu durum üzerine Emniyet Amiri Y.Ö hakkında “ GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VE RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK “ iddiası ile Emniyet Genel Müdürlüğümüzce bir araştırma/soruşturma başlatılması için müracaatta bulunduğum, Fakat; Dilekçemin Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilmeyip, Konya İl Emniyet Müdürlüğünce işleme alındığını ve 07.05.2014 tarihinde Emniyet Amiri hakkında şüpheli sıfatı ile araştırma/soruşturma işlemlerine başlandığını öğrendim.
Böylesi ağır bir suç ithamı altında bulunan Emniyet Amiri hakkında idari işlemin başlatıldığı tarihten sadece 1 gün sonra bu olayda mağdur ve şikayetçi olmama rağmen, şahsımın görev yeri değiştirilerek Çumra İlçesinden Kadınhanı ilçesine hiçbir hukuki gerekçe belirtilmeyen bir yazı ile “ SÜRGÜN “ edildim. Diğer bir yönden ise, Çumra İlçe Emniyet Müdürümüz Konya il merkezine çekilerek, hakkında idari işlem başlatılan Emniyet Amiri İlçe Emniyet Müdür Vekili yapıldı. Bu şartlar altında yapılan idari soruşturmaya ilişkin tanık olarak dinlenilmelerini özellikle talep etmiş olduğum birçok meslektaşımın ifadeleri dahi alınmadı.
Açık bir “ SÜRGÜN “ olan bu hukuksuz atama işlemi nedeniyle Konya Valimiz Sayın Muammer EROL’a durumu arz etmem sonrasında Sayın Valimizin talimatları ile bu sürgün işlemi bir nevi askıya alındı ve Emniyet Genel Müdürlüğümüze iletmiş olduğum il dışı tayin talebim kabul edilerek Kayseri iline atamam yapıldı. Ancak: bu süreç içerisinde Emniyet Amiri hakkındaki idari araştırma dosyasının sonuçlandırılmış olduğu şeklinde bir yazı tarafıma teslim edilmiş ise de, soruşturmanın nasıl ve ne şekilde sonuçlandırılmış olduğuna dair tarafıma en ufak bilgi dahi verilmedi.( NOT: 2014 Yılında gerçekleşen bu idari sürece ilişkin görev ve yetkileri uhdesinde müdahaleleri bulunan Konya Emniyeti Personel Şube Müdürü Hüseyin GÜRBÜZ, Konya Emniyeti Araştırma/Soruşturma Dosyasının Müfettişi Arif AYKUT, Konya Emniyeti Hukuk İşleri Şube Müdürü Ayhan TAVAN’dır ve bu Sözde Emniyet Müdürleri 2016 yılında çıkan 670 VE 672 Sayılı OHAL KHK’Lar ile İhraç Edilmişlerdir. Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan şikayette bulunmuş olduğum Emniyet Amiri Y.Ö ise şu an Resen Emekli Edilmiş Durumdadır.)
Bu olaylar yaşanmakta iken, Performans Puanımın Emniyet Amiri Y.Ö tarafından hukuka aykırı verilmiş olması sebebiyle Konya İdare Mahkemesi nezdinde açmış olduğum davayı kazandım ve İdare Mahkemesi kararı elime ulaştığında Emniyet Amiri Y.Ö’in hakkımda görev yerimi terk ettiğime dair bazı kayıtlar girmiş olduğunu gördüm ve 05.05.2015 tarihinde yeni bir dilekçe hazırlayarak yaşadığım tüm süreci detayları ile anlatarak Emniyet Genel Müdürlüğümüze durumu ilettim. Bu dilekçemde işlenen suçun takibi şikayete bağlı suçlardan olmaması sebebi ile adli mercilere de bilgi verilmesi yönünde özellikle talepte bulundum.
Emniyet Genel Müdürlüğümüz tarafından bir inceleme ve soruşturma başlatılmasını beklemekte iken, Kayseri Cumhuriyet Savcılığına çağırıldım ve hakkımda “ İFTİRA “ suçundan adli soruşturma başlatılmış olduğunu öğrendim ve bu soruşturma dosyası içerisinde de Emn.Gn.Mdr’ne göndermiş olduğum dilekçelerim olduğunu gördüm. Kısa bir süre sonrada Emniyet Genel Müdürlüğünce benim hakkımda idari soruşturma başlatılmış olduğunu da öğrendim.
Hakkımda “ İFTİRA “ suçundan başlatılan adli ve idari soruşturmalarda Emniyet Genel Müdürlüğümüze sunmuş olduğum yeni dilekçelerimin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş olduğunu ve iftira gibi bir suçtan asla bahsedilemeyeceğini belirterek detaylı savunmalarda bulundum.
15 TEMMUZ 2016 tarihinde gerçekleşen Vatana ihanet kalkışmasının bastırılması sonrasında Devletimiz kurumları içerisinde yer etmiş FETÖ irtibatlı veya iltisaklı kişiler tespit edilerek ihraç edilmeye başlanınca aldığım duyumlara binaen bazı araştırmalar yaptığımda “ RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK “ suçundan hakkında şikayette bulunduğum Emniyet Amiri Y.Ö. ile ilgili idari araştırma/soruşturma dosyasına ilişkin sürece görevleri uhdesinde müdahil olan ve bu dosyanın üzerinin örtbas edilmesini sağlayan 3 Emniyet Müdürünün 3’nün de Devletimize ait OHAL KHK’Lar ile Emniyet Teşkilatımızdan ihraç edilmiş oldukları bilgisine ulaştım.
2017 Yılı Mart ayına yaklaşmakta iken, iftira suçlaması olan, fakat; hukuki hiçbir dayanağı olmayan idari soruşturma dosyasında 2 kez “ MESLEKTEN ÇIKARMA “ cezası istenen raporla disiplin kuruluna sevk edildiğimi öğrendim. Tespit etmiş olduğum böylesi büyük bir vahamete ilişkin hususları Disiplin Kurulunda yetkili olan Kayseri İl Emniyet Müdür Yardımcımıza ve Kayseri Personel Şube Müdürümüze belgeleri ile açıkladım ve kurula başım dik, alnım açık bir şekilde gelmem söylenerek, disiplin kurulana sevk edilen dosyam daha ileri bir tarihe ertelendi.
2 Kez Meslekten İhracım istenen böylesi bir dosyaya ilişkin disiplin kurulumuzun huzuruna çıktım ve yaklaşık 1 saat boyunca bu dosyanın “ AÇIK BİR FETÖ KUMPASI “ olduğunu, Vatana ihanet yapılanması ile iltisaklı oldukları tespit edilen Sözde 3 Emniyet Müdürü ile bu müdürlerin hukuku hiçe sayarak korudukları Emniyet Amirinin yalanlarını belgeleri ile sundum… Büyük bir hayretle beni dinleyen Kurul üyelerimizden İl Emniyet Müdür Yardımcımız olan Ö.D şahsıma hitaben “ Ali biz seni biliyoruz, daha fazla yorma kendini “ demesi üzerine kuruldan çıktım ve tutanağa çevrilen sözlü ifademi imzaladım. Ancak; Yaklaşık 45 gün sonra tarafıma teslim edilmiş olan idari kararda 2 Kez Meslekten İhracım istenen soruşturma dosyasına ilişkin 2’şer gün ücret kesimi cezası verilmiş olduğunu, fakat; Açık bir FETÖ KUMPASI dediğim ve detayları ile anlattığım hususların idari karar içeriğinde hiçbir şekilde yer almadığını, FETÖCÜ Emniyet Müdürlerinin isimleri ve esamelerinin dahi geçmediğini gördüm. “
Bu durum üzerine gerek Emniyet Müdür Yardımcımız Ö.D, gerekse Personel Şube Müdürümüz C.Ö ile görüşmeler gerçekleştirerek “ Vatana ihanet yapılanması ile iltisaklı olarak ihraçları gerçekleşmiş Sözde Emniyet Müdürlerinin açık kumpası olan bir süreçte asla eğilmeyeceğimi, büyük bir hata yaptıklarını, adli sürecin devam etmekte olduğunu ve böylesi bir kararın adli merciler nezdinde hakkımda olumsuz kanaat oluşturacağını anlattım. Kayseri İl Emniyet Müdürümüz olan İbrahim KULULAR’a ulaşarak bu durumu arz etmek istemiş isem de, Sayın Müdürümüzün personel ile görüş yapmadığı belirtildi. “
Yaşanan bu gelişmeler sonrası her geçen gün yalnız bırakıldığım süreçte “ İHANETTE TESADÜFÜN OLMADIĞINI, VATANA İHANET YAPILANMASI İLE İLTİSAKLARI BULUNAN EMNİYET MÜDÜRLERİNİN VE BU SÖZDE MÜDÜRLERİN KORUDUĞU EMNİYET AMİRİNİN ADALETE OLAN İHANETLERİNİ BELGELERİ İLE ADLİ VE İDARİ YARGI MERCİLERİMİZE DETAYLARI İLE ANLATARAK BELGELER SUNDUM… DİĞER BİR TARAFTAN DA FETÖCÜ 3 EMNİYET MÜDÜRÜNÜN AYRI AYRI FAKAT ORGANİZE OLMUŞ BİR ŞEKİLDE GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞ OLDUKLARINA DAİR BİMER ÜZERİNDEN MÜRACAATTA BULUNARAK İÇİŞLERİ BAKANLIĞINCA SORUŞTURMA YAPILMASI İÇİN TALEPTE BULUNDUM. “
BİMER Müracaatıma ilişkin müracaatımla ilgili soruşturmanın İçişleri Bakanlığınca gerçekleştirilmesi yönündeki ısrarlı taleplerim yerine getirilmeyip, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğünce “ DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI “ yönünde karar verildi.
Adli yargılama neticesinde ise, “ Yargılama sürecine esas alınan 2 ayrı olaydan tekrar şikayetimin asla olmadığını açıkça bildirdiğim olaya ilişkin, tekrardan şikayette bulunduğum gerekçesiyle iftira suçundan hapis cezası verilirken, bu sürecin FETÖCÜ Emniyet Müdürlerinin kumpası olduğunu belirtmiş olduğum hususlar gerekçeli kararda tek kelime dahi dikkate alınmadı ve “ RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK “ iddiamla ilgili herhangi bir değerlendirmede bulunulmadı. Dahası İstinaf sürecinde UYAP üzerinden istinaf mahkemesine gönderilen bir tebligat parçasının ulaştığı aynı gün onanarak toplam 7 gün içerisinde kesinlik kazandı. Kesinleşen bu karara istinaden de Devlet Memurları Kanunumuzun ilgili maddeleri gereğince memuriyetime ve polisliğime 08 TEMMUZ 2019 tarihinde son verildi. “
Devlet Memurluğumun sonlandırıldığı bu sürecin tamamının “ AÇIK BİR FETÖ KUMPASI “ olduğunu 2017 Yılı Mart ayından itibaren somut belge ve delillere dayalı olarak haykırırcasına anlatmış olmama rağmen, “ BUGÜNE KADAR VERİLMİŞ OLAN KARARLARDA FETÖNÜN F’Sİ, FETÖ İLTİSAKLI SÖZDE EMNİYET MÜDÜRLERİNİN İSİM VE ESAMELERİ GEÇMEMİŞTİR. “